Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği Başkan Yardımcılığı görevini de sürdüren Prof. Dr. Toprak, yaptığı yazılı açıklamada, sigara ve tütün mamullerinin, kullanım süresi ne kadar uzarsa kişiye verdiği zararın da o kadar artacağını belirtti.
Sigaranın akciğerler ve solunum yollarıyla sınırlı kalmayıp tüm organlara zarar verdiğini aktaran Toprak, açıklamasına şöyle devam etti:
“Sigarayı bırakmayı ötelemekle tamamen zararlı geçen süreyi de artırmış oluyoruz. Bu süre ne kadar uzarsa sigaranın verdiği zarar ve beraberinde de kanser yapıcı etkisi o kadar artar. Bu nedenle bırakma süresi önemli. Beraberinde çevreye verdiğimiz zararı da dikkate almamız lazım. Ülkemizde sigara kadar nargile de sağlığı tehdit eden önemli bir sorundur. Geleneksel Türk içeceği gibi gösterilerek, süslemeler ve aromalar ile daha cazip hale getirilen nargileye dikkat etmemiz gerekiyor. Üzerine dikkat çekmeyecek şekilde ‘zararlıdır’ yazılarak gençlere yönelik mekânlarda sunulan nargile, sigara, tütün ve diğer tütün ürünlerinden daha masum gösteriliyor.”
Nargilenin aynı ağızlığın kullanılması durumunda enfeksiyon yönünden de birçok tehlike barındırdığını kaydeden Toprak, şu ifadeleri kullandı:
“Bir diğer masum görünen tehlike ise elektronik sigara kullanımı. Elektronik sigaranın da sigara kadar zararlı olduğunu bilmek gerekiyor. Sigaradan elektronik sigaraya geçmek, sigaradan kurtulmada bir adım olarak kabul edilmiyor. Onun için nargile ve elektronik sigarayı, sigaradan bir kurtuluş olarak görmemek ve çevrede bu şekilde algı yaratmamak gerekir. Benzer şekilde pipo, puro gibi tütün mamullerinin de zararlarını artık hepimiz biliyoruz. Gençlerimizi tüm bunlardan korumak ve onları bilgilendirmek gerekiyor.”
Gerekli muayene ve tetkiklerle, kişinin bağımlılık düzeyi, yaşı, mesleği, ek hastalıkları ve pek çok şey dikkate alınarak kişiye özel tedavinin belirlenebileceğini belirten Toprak, şunları kaydetti:
“İyi bir hekim-hasta iş birliği ve uygun tedavi yöntemi ile başarı şansı yüksektir. Sigarayı bırakma sürecindeki kişilerde nikotin eksikliğine bağlı olarak birkaç hafta huzursuzluk, çabuk sinirlenme, konsantrasyon düşüklüğü, uyku problemleri olabilir. Bu dönemde kişiye anlayışlı davranmak ve ona destek olmak çok önemli. Onun için sadece hekime değil, bırakmak isteyen kişinin çevresine düşen görev, sigarayı bırakmaya karar veren bireye destek olmaktır. Bırakmak isteyen kişiler de ‘bir nefesten bir şey olmaz’ diyerek boşvermemeli, kendisi ve çevresini düşünerek kararlılığını devam ettirmelidir. Sigaradan kurtulma kararını aldıktan sonra yapılacak ilk şey, doğru yerden yardım istemektir. Bu konuda en güvenilir merkezler ise Sağlık Bakanlığı kontrolünde açılan Sigara Bırakma Poliklinikleri’dir. Bu polikliniklere Alo 171 hattından ya da polikliniğin bağlı olduğu merkezin numarasından kolayca ulaşılabilir ve randevu alınabilir.”
Kaynak: www.aa.com.tr